CHP’li Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na giderek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüştüğüne dair iddialar hakkında Yalova’da bir basın toplantısı düzenledi.
“Bu tezgah bu komplo çözülmezse CHP’nin temiz siyaset yolculuğu yara alır” diyen İnce, “Komplonun nihai amacı nedir” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Amaç benim arkadaş. Muharrem İnce’yi devre dışı bırakmak. Şöyle de okunabilir bu: Sayın Kılıçdaroğlu biz senin yanındayız. Senin rakibin İnce, önce ona komplo kuralım sonra sana kuracağız.”
Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, Perşembe günü yayımlanan köşe yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP’li “önemli bir isimle” Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüştüğünü öne sürmüş, bu görüşmede Erdoğan’ın CHP Genel Başkanlığı konusunda bu kişiyle konuştuğunu da iddia etmişti. İddialar ortaya çıktıktan sonra Türkiye gündeminin değiştiğini, Suriye ve Erdoğan-Trump görüşmesi gibi konuların tartışılmaz olduğunu belirten İnce, bu nedenle en başında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek istediğini söyledi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 21 Kasım’da bir yayında bu iddiaya ilişkin “Ben şaşırmadım efendim. Doğrudur…” dedikten sonra “Her konuda konuşan Erdoğan bu konuda neden konuşmuyor” diye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açıklama yapma çağrısında bulunmuştu. Cumhurbaşkanlığı ise iddiaları yalanlamıştı.
Muharrem İnce, bir soru üzerine konuyla ilgili Kılıçdaroğlu’nu bir daha aramasına gerek olmadığını söyledi.
24 Haziran 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminden itibaren bir iftira kampanyasıyla karşı karşıya kaldığını anlatan İnce, konuşmasına şöyle devam etti:
“‘Alkollüydü, NATO askeri kaçırdı’… Bu dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi’nde üretilmiştir.
“‘Sarhoştu o yüzden kameralar karşısına çıkmadı’ diyenler aynı kişiler. Benimle ilgili iftiraları ortaya atan kişi ve gruplar, Saray’a gitti diyenlerle aynı gruptur. Beni yıpratmak için harcadıkları enerjiyi AKP’ye karşı harcasalar iktidar olacağız. Bu kumpasçılar CHP’nin iftiraayağında bir prangadır. Bu yapıyı kırmadan CHP başarılı olamaz.
“CHP 82 milyona açıklamalıdır: Bu tezgahı kim kurdu?”
İddiayı ortaya attıktan sonra İngiltere’nin başkenti Londra’da tedavi gördüğünü söyleyen Rahmi Turan, buradan gazetesine ve CNN Türk’e açıklamalar yapmıştı. İddiayı “gazetecilik refleksiyle” gündeme getirdiğini söyleyen Turan, “Olayın birinci elden tanığı değilim. Ben kaynağıma (Talat Atilla) güvendiğim için pişman oldum” demişti.
