Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaki Adnan Menderes Kongre Merkezi’nde 27 Mayıs Darbesi’nin 62. yılı vesilesiyle düzenlenecek “Yassıada Mahkemesi Yargılanıyor” temalı anma programında yer aldı. Burada konuşma gerçekleştiren Erdoğan, “Terörle, şantajla siyasetin yönlendirildiği günler artık geride kalmıştır. Artık milletin iradesine kimse zincir vuramaz, bu milletin hakkını hukukunu kimse çiğneyemez, millete hizmet edenlerin kılına hiç kimse dokunamaz” dedi.
Sözlerine Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu’yu anarak başlayan Erdoğan, rahmetle ve minnetle yad ettiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı konuşmasına şu sözleri ile devam etti:
“Sözlerimin başında isimleri milletimizin hafızasına şehit olarak yazılan Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu’yu bir kez daha şükranla, rahmetle, minnetle yad ediyorum, mekanları cennet olsun.
Darbe sonrasında kurdukları düzmece mahkemelerle burayı bir utanç adasına çevirenleri nefretle anıyorum. Darbe mahkemelerinin aldığı gayrimeşru kararlar nedeniyle Yassıada yıllarca milletimiz tarafından Yaslı Ada olarak anılmıştır.”
“Milletimizle beraber tarihimizin en büyük demokrasi zaferlerinden birine 15 Temmuz’da imza attık.”
15 Temmuz 2016 yılındaki Darbe Girişimi ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Ülkesi ve milleti için hizmet üreten siyasetçiler kimi zaman darbeciler aracılığıyla tehdit edildi. 27 Nisan bildirisinden cumhuriyet mitinglerine, Gezi Olayları’ndan 17-25 Aralık’a kadar defalarca biz de sindirilmek istendik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolculukta tehditlere, şantajlara hiçbir zaman boyun eğmedik. Milletimizle beraber tarihimizin en büyük demokrasi zaferlerinden birine 15 Temmuz’da imza attık.” dedi ve;
“Bu adanın her zerresine sinmiş vesayetçi izlerini silmeye çalıştık. Yaslı Ada Yassıada ardından da Demokrasi ve Özgürlükler Adası oldu. Özellikle hukuk fakültesi öğrencilerimizin stajlarını farklı şekilde yapmalarını arzu ediyoruz. Demokrasi ve Özgürlükler Adasıyla burayı yeni bir hüviyete ve görünüme kavuşturduk, demokrasimizi de ağır bir yükten kurtarmış olduk. Demokrasi ve Özgürlükle Adası’nı milletimizin darbelere karşı direnişinin sembolü haline dönüştürdük. İlk önce Türk Cumhuriyetleri’nin burada güzel bir zirvesini yaptık. Şimdi bunu daha geliştireceğiz ve genişleteceğiz. Burası istikbalimizin teminatı gençlerimiz için bir nevi okul işlevi görüyor.” ifadelerine konuşmasında yer verdi.
“Darbeler ekonomi ve yargıda ciddi tahribata yol açmıştır”
Darbelerin ülkemizdeki ekonomik kalkınmada olumsuz yönde etki yarattığını belirten Erdoğan, “Darbeler sebebiyle ülkemiz ekonomik kalkınmada telafisi zor bedeller ödemek zorunda kaldı. 2001 krizi 28 Şubat müdahalesinin en acı sonuçlarından biri olmuştur.
Darbecilerin yıkıcı etkisi sadece ekonomide olmadı. Asıl tahribat, adalet sisteminde yaşandı. Milli iradeye yönelik teşebbüslerin bir diğer kaybedeni de sivil siyasettir. Camiilere vurulan kilit ilk kez Menderes döneminde açıldı. Menderes sadece millete hizmetleriyle değil dürüstlüğüyle, çalışkanlığıyla, terk etmediği nekazetiyle de gönülleri fethetmiştir.” dedi.
“Terörle mücadelemize aynen devam edeceğiz”
Konuşmasının sonunda Irak’ın kuzeyinde, Barış Pınarı’nda, sınırlarımızın 30 km güneyinde gerçekleşen terörle mücadeleye de değinen Cumhurbaşkanı,
“Irak’ın kuzeyinde, Barış Pınarı’nda, sınırlarımızın 30 km güneyinde terörle mücadelemizi sürdürüyoruz, aynen devam edeceğiz. Biz sessiz çoğunluğun sesi olacağız dedik ve olduk.
Aklınızı başınıza alın. Hayırda, hizmette yarışacaksanız biz sonuna kadar varız. Çirkefe, hakarete, tehdide yönelik olacaksa bu bizim ahlakmız değildir. Biz siz kuklalarla değil, sizin iplerinizi elinde tutan efendilerinizle mücadele ediyoruz.” dedi.