Çalışanlarının gücünden yararlanmalı
Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY (Ernst & Young) ve Oxford Üniversitesi Saïd Business School tarafından gerçekleştirilen araştırma, dönüşüm projelerinin başarısının insanların duygusal davranışlarına dayandığını ortaya koyuyor.
EY ve Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen araştırma, çalışanların duygularına odaklanmanın kurumların dönüşüm projelerinde halen düşük düzeylerde olan başarı olasılığını yüzde 70’in üzerine çıkarabileceğini gösteriyor. Araştırmaya göre, yüksek performans ve sürdürülebilir büyüme için operasyonlarında onlarca yıldırçeşitli aralıklarla kapsamlı dönüşümlere giden kurumlar için son dönemde bu dönüşümlerin niteliği ve hızı açısından büyük değişiklikler söz konusu.
EY Küresel Yönetim Kurulu Riski anketine katılan yönetim kurulu üyelerinin ve CEO’ların yüzde 82’si, piyasa üzerinde etkili olan yıkıcı dönüşümlerin sıklaştığını belirtiyor. Şirketler de bu dönüşümlere ayak uydurmak adına organizasyonel dönüşüm çabası içine giriyor.
Değişimi yönlendirmenin yenilikçi ve etkili yollarına dikkat çeken araştırma, kurumların insan faktörüne daha fazla önem vermesi ve hem liderleri hem de çalışanları dikkate alması gerektiğini vurguluyor. Araştırmaya katılan kıdemli liderlerin yüzde 85’i, son beş yılda iki veya daha fazla büyük çaplı dönüşüme dahil olduklarını; üçte ikisi (yüzde 67) ise bu süre içerisinde düşük performans gösteren en az bir dönüşüme tanık olduklarını söylüyor.
Dönüşümde başarıyı duygusal etkenler belirliyor
Araştırma, başarısız olan dönüşümler sırasında çalışanlar arasındaki olumsuz duyguların yüzde 130’dan fazla bir oranda arttığını gösteriyor. Öte yandan, kuruluşların bu dönüşümleri tamamen yeniden ele alma ve insan odaklı biçimde yeniden tasarlayabilme becerisi, dönüşümler için düşük performansı başarıya çevirmenin başlıca anahtarı olarak karşımıza çıkıyor.
Başarılı bir dönüşümde liderler, hem rasyonel hem de duygusal düzeyde başarının koşullarını oluşturmak için başlangıçta yatırım yaparlar. Dönüşüm ilerledikçe, stres artar ve güven azalabilir. Ancak baskı arttıkça destek de artar. Çalışanların dönüşümü pozitif duygularla tamamlamaları ise doğru zamanda doğru destekle mümkün olabilir. Araştırma, başarılı bir dönüşümden sonra çalışanların yüzde 79’unun çoğunlukla mutluluk ya da memnuniyet gibi olumlu duygular hissettiğini belirtiyor. Bu oran, dönüşümden önceki seviyeye göre yaklaşık yüzde 50 daha yüksektir.
Dönüşümü başarıya taşıyan altı temel etken:
1. Gerekli liderlik becerilerini uyarlayın ve geliştirin
2. Herkesin benimseyebileceği ve ilham alabileceği bir vizyon yaratın
3. Herkesin fikrini önemseyen ve teşvik eden bir kültür oluşturun
4. Yetki ve güç verin: Net hedefler belirleyin ve değişime hazırlıklı olun
5. Teknolojiyi ve yetenekleri kullanarak eyleme geçin
6. İşbirliği yapın ve birlikte değer yaratmanın en iyi yollarını bulun