İpek Duran yazdı: Kredi ile tüketirken…

0
295

Günümüz ekonomilerinde her geçen gün, her geçen saniye dengeler hızla değişiyor ve maalesef olaysız günümüz geçmiyor.

2020 yılı için önden tüm Astroloji ile uğraşanlar çok zor bir yıl olacağı bilgisini vermişti. Gerçekten de öyle oldu. Depremle başladı ve Pandemi ile devam ediyor. Aşısı bulundu, bulanacak derken zaman akıp gidiyor.

Salgın süreciyle beraber tüm dünya ekonomileri de çok büyük sıkıntıya girdiler. Hemen hemen tüm ülkeler trilyon dolarlara varan rakamlarda kurtarma paketleri açıklıyorlar. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası şu ana kadar 7 trilyon dolar para bastı ve basmaya devam ediyor.

Yaşadığımız bu süreç bizlere birikim yapmanın ne kadar önemli olduğunu bir defa daha hatırlattı. Eskiden büyüklerimiz altın biriktirirmiş, tüketim çılgınlığı yokmuş. Açıkcası tüketecek çok fazla şey de yokmuş. Bayramlarda alınan bir takım elbise, bir çift ayakkabı herkesi mutlu edermiş. Şimdi öyle mi? Hepimiz, ben de dahil, tüketimi pek çok seviyoruz. Azla yetinmeyi bildiğimiz günler çok gerilerde kaldı. İçinizden kaç kişi “ben alışveriş çılgını değilim” diyebilir?

Tüketim çılgınlığı demişken, alışverişlerimizi cebimizde olan paramızla yapsak yine iyi. Ama bizler harcamalarımızı kredi ile yapıyoruz. 1990’lı yılların başında hayatımıza kredi kartları, tüketici kredileri, kredili mevduat hesapları girdi ve birçok insan kendine ait olmayan bir parayı sanki kendi parası gibi çok rahatça harcamaya başladı.

Şimdi aklınıza şu soru gelebilir? “Sen bankacısın sisteme karşı mısın?” Hayır, sisteme karşı değilim ama tüketicilerin yanlış, bilinçsiz harcama yapmasına karşıyım.

Ülkemizde bankacılık sistemi çok sağlam temeller üzerine kurulu. Bankalarımızın hepsi; devlet bankaları, özel bankalar, katılım bankaları, finansal kiralama şirketleri, factoring şirketleri, finansman şirketleri, finansal holding şirketleri, varlık yönetim şirketleri, yabancı bankaların Türkiye temsilcilikleri, bağımsız denetim kuruluşları, bankalara değerleme hizmeti vermeye yetkili kuruluşlar, yetkili derecelendirme kuruluşları, birlikler ve diğer kuruluşlar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından kanunlarla denetlenmekte ve kontrol edilmektedir.

Günümüz koşullarında bankasız bir hayat maalesef mümkün değildir. En basit örnek; maaş alırken mutlaka bir banka hesabınız olması gerekir. Çocuğunuzun okul taksiti, okul ihtiyaçları, aidat ödemeleri, beyaz eşya taksiti vb.

Bu noktada önemli olan ilk madde, ihtiyacı belirlemektir. Kredi ihtiyacınız varsa en uygun ve en hesaplı bankayı seçmelisiniz. Size tavsiyem; her zaman en uygun, en ucuz faize mutlaka bakın ama önemli olan kullandığınız kredi için vade sonunda ne kadar ödeyeceğinizdir. Cebinizden kaç para çıkacağı önemlidir.

Örneğin; 30.000 TL, 36 ay vadeli bir ihtiyaç kredisi kullandınız. Faiz oranı: 0,89.

Aylık taksitleri; 1.008,15 TL. Vade sonu toplam ödeme; 36.293 TL.

30.000 TL; 3 ay ödemesiz; aylık faiz oranı: % 0,89; taksit tutarı (Sonraki 33 ay boyunca): 1.113 TL; toplam geri ödeme: 36.729 TL.

Bu örnekte gördüğünüz gibi aslında faiz oranları aynı ama toplam geri ödeme tutarı yükseliyor. Sonuçta maliyet artmış oluyor.

Gayrimenkul veya araç alımı için kullanılan konut, arsa ve taşıt kredilerinin hep çok faydalı olduğunu düşünmüşümdür. Neticede bir mal sahibi oluyorsunuz, ayrıca piyasa koşulları uygun olduğunda kullandığımız konut kredisinin faiz oranını daha düşük bir faiz oranı ile yapılandırma olabiliyor.

Konut kredilerinde faizin üzerinden KKDF (Kaynak Kulllanım Destekleme Fonu) BSMV (Banka Sigorta Muamele Vergisi) ödemiyoruz. Bu çok büyük bir kolaylık sağlıyor.

Ayrıca kullandığınız kredilerde ufak illüzyonlar da yapabilirsiniz tabii ki. Diyelim elinize toplu para geçti. İlk işiniz borcunuzu ödemek olsun. Borç varken para biriktirmek çok mantıklı olmayabilir. Para mutlaka harcanır gider ama borç kalır. Kredinizin vade gününde (taksit gününde) elinizde toplu para varsa ara ödeme yani “balon ödeme” yapabilirsiniz. Dikkat! Balon ödeme yaptığınız tutarın tamamı, anaparadan düşsün! Ne demek mi istiyorum; 10.000 TL kredi; 36 ay vade; 0,89; aylık taksit tutarı; 336,05 TL; 3.500 TL ara ödeme yaptınız. 3.500 TL’nin tamamı 10.000 TL anaparadan düşsün. Bu konu da bankacınızdan yardım alabilirsiniz.

Günümüzde bankaların birçok temel prensipleri vardır ama en temel prensipleri kar etmektir. İşleri hayır kurumu olmak değildir. Bu prensibi lütfen unutmayın. Banka ile çalışırken kazan-kazan felsefesini uygulamanızı tavsiye ederim. Siz kazanın, banka kazansın. Ne demek mi istiyorum? Kredi kullandınız ve faiz ödüyorsunuz; mümkün olduğunca erken kapatmaya dikkat edin. Olmadı vadesinde ödemeye azami dikkat edin. Temerrüde düşmek faizin faizini ödemeye sebep olur. Erken kapamalarda fazla ödediğiniz sigorta priminin iadesini talep etmeyi de mutlaka unutmayın.

Tavsiyem; 2 adet kredi kartından fazla kart kullanmayın. Yönetmesi çok zor olabilir. Meslek icabı 8-10 banka ile çalışan meslekler var. Serbest mali müşavirler, sigortacılar, esnaf ama iş şahıs hesabınıza gelince, 2 adet kredi kartı ile de yaşayabilirsiniz. Ne kadar fazla kredi kartı, o kadar fazla borç riski demek. Para biriktirmeye de özen gösterin. Gün gelir biriktirdiğiniz her kuruş size çok fazla yardımcı olur. Unutmayın! Nakit Güçtür. Günümüzde çok çeşitli yatırım enstürümanları var. İçlerinden size uyanları seçmeye özen gösterin. Mutlaka iş bilen bir bankacınız olsun. Yardım almak her zaman profesyonel hayatın gereğidir.

Merkez Bankasının finansal okuryazarlık sitesini lütfen inceleyin. http://www.eba.gov.tr/eicerik/tcmb. Çok okuyun ve araştırın. Bilgi de güçtür.

Bireysel Emeklilik Sistemi para biriktirmek için çok idealdir. Biriktirdiğiniz her kuruş için %25 devlet katkısını unutmayın. Lütfen boş sözlere kulak asmayın. Sistemi okuyup araştırın. Milyonlarca insan sistemde var ve sistem işliyor. Yıllar öncesine takılıp da “eskiden şöyleydi” demeyin.

“Nakit güçtür” dedik. İnanın öyle bir güçtür ki! Sistem dahilinde olan ama sizin “Aa! Bizim bankada bu olmaz” dediğiniz taşları yerinden söker atar. Bankalar para toplar, kredi satar. İşte size güç!

Bankalar mevduat toplamazsa, nasıl kredi satacaklar?

İnsan olmak çok büyük bir erdemdir ve saygınlıktır. Bizler bu saygınlığımızı müşteri iken de kaybetmeyelim. Memnuniyetinizi veya şikayetinizi yazarak dile getirin. Bağırıp, kavga çıkarmak yerine yazın. Sosyal medyadan yazın. Teşekkür etmeyi lütfen unutmayalım. Hepimiz gibi çalışan insanların da morale ihtiyaçları var.

Kısa sözün özü; atalarımızın dediği gibi ayağımızı yorganımıza göre uzatalım. Gardroplarımızdaki marka marka kıyafetler para etmiyor ama birikimlerimiz bize çok büyük güç verir. Altın 2020 yılında gramı 300 TL iken Ağustos 2020 de 480 TL. Neymiş? Nakit güç. Birikim güçmüş.

Bol kazançlı günler. Sevgi ve saygılarımla.